Aziz milletimizin ve âlem-i İslâm’ın Miraç Kandilini tebrik ederiz.
İçerisinde bulunduğumuz üç aylarda ikinci mübarek gece olan Miraç gecesini bu gece idrak edeceğiz. Hz. Peygamberimizin (s.a.v.) ağır imtihanların ardından şereflendirildiği gece olan Miraç gecesi, tüm İslam alemi olarak ellerimizi semaya kaldırıp mağfiret dilediğimiz ortak gecelerimizdendir.
Miraç, Rabbimizden gelen davete icabet etmek, her adımda O’na yaklaşmaktır.
Miraç, fânî olandan vazgeçip bâkî olana yönelmektir.
Miraç, imanımızı kavi kılmak için bir vesiledir.
Miraç, tıpkı Peygamberimizin mübarek yolculuğunda olduğu gibi, Mekke ile Kudüs arasındaki mukaddes bağı korumaktır. Zira Kudüs, bizim gözbebeğimiz, dilimizdeki dua, yüreğimizdeki yaradır. Kudüs ve Mescid-i Aksâ, bize Peygamberimizin emanetidir. Bizler biliriz ki, mümin mirasız, miraç da Mescid-i Aksâ’sız olmaz.
Unutmayalım ki, bugün hem ülke hem İslâm âlemi hem de insanlık olarak, insanı yüceltecek ve yükseltecek miraç değerlerine her zamankinden daha fazla muhtacız. Elbette Miraç, Mescid-i Aksa’yı peygamberlerin bir emaneti, kulluk ve insanlık sınavının bir gereği olarak sahiplenmeyi gerektirir. Bugün, işgalci zorbalar tarafından işgal edilen, hiçbir hak hukuk tanımayan zalimlerce izzeti ihlal edilen Mescid-i Aksa özgür kalmadan Miraç hakiki manada yaşanamaz. Dolayısıyla Mescid-i Aksa’nın selameti, işgal ve zulmün bertaraf edilmesi için birlik, beraberlik içinde çalışmak biz Müslümanların üzerine düşen bir sorumluluktur.
Bu kutlu gecede, aziz milletimizin ve âlem-i İslâm’ın Miraç Kandilini tebrik ederiz. Miraç gecesinin dünya üzerinde etkisi devam eden pandeminin bitmesine vesile olmasını, fesadın yerini Miraç değerleri temelinde yükselen barış ve huzura bırakmasını Cenâb-ı Mevlâ’dan niyaz ederiz.
Mehmet DEVELİOĞLU
UTESAV Mütevelli Heyeti Başkanı