“Kim kadir gecesini imanla ve sevabını Allah’tan bekleyerek ihya eder değerlendirirse geçmiş günahları bağışlanır”
“Şüphesiz, biz Kur’ân’ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Cebrâil o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (Kadir Suresi)
Ramazanın yirmi altıncı gününü yirmi yediye bağlayan gecesinde, Kadir Suresi’nde de geçtiği üzere bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesini idrak edeceğiz. Bu gece yeryüzünün rahmet gecesidir, çünkü Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’i indirmeye başlamış, bu ilahi lütufa insanı layık görmüştür.
Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi yeryüzünün İslam ile aydınlandığı ve Allah’ın nuruyla olgunlaştığı bir gece olarak içinde nice güzellikler barındırır. Hiç şüphesiz ki bu geceye yakıştırılacak güzellikler insan kapasitesinin çok daha fazlasıdır. Bir sevinç ve bir hüznün habercisidir aslında bu gece; Ramazan’ın sonunun gelmeye başladığı ve Rahman’ın rahmetine en yakın olduğumuz gece…
Allah-u Teala tarafından özel olarak seçilmiş bu gece, insanoğlunun Rahman’ın rahmetine sığınmasını gerekli kılan bir gecedir. Her müminin önce Kur’an’a yönelmesi gereken bu zaman dilimi, insanın boşuna yaratılmadığı ve başıboş bırakılmadığının da bir hatırlatmasıdır. Peygamber efendimiz –salat ve selam onun üzerine olsun- bu gecenin önemine dikkat çekmek için “Kim kadir gecesini imanla ve sevabını Allah’tan bekleyerek ihya eder değerlendirirse geçmiş günahları bağışlanır” buyurmuştur.
Nasıl ki Peygamber efendimiz (sav), aşırıya kaçmış toplumundan uzaklaşmak için vicdan rahatsızlığıyla gittiği Hira Dağı’nda vahiy ile şereflendirilmiş ve alemlere rahmet olarak hayatını ve insanlığı Kur’an-ı Kerim’e göre düzenleme çabasına girişmişse, bugün biz de Resul-i Ekrem efendimizin örnekliği ışığında vahyedilen kitabı okuyarak, hayatımıza tatbik ederek; İslam’ın bahşetmiş olduğu gerçek esenliği, vicdan huzurunu, aile mutluluğunu ve toplum barışını sağlamış oluruz.
Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi, mümin için gerek iman gerekse amel açısından bir dönüm noktası olabilecek niteliktedir. Bu minvalde bizler bu gecede ferdi sorumluluğumuzu yerine getirirken aidiyetlerimiz ışığında ümmete karşı olan yükümlülüklerimizi de düşünmeliyiz. Nitekim Müslümanlar bir vücudun azaları gibidir, birbirlerini destekler, dualarında anar.
Kur’an-ı Kerim içinde indirildiği ayı ve geceyi bereketlendirdiği gibi, insan hayatını da bereketli kılar. Bu gecede Allah’a yönelmek, tertil üzere Kur’an okumak, geçirilen bir yılın muhasebesini yapmak, Allah’ın azabından yine Allah’ın rahmetine sığınmak için dua etmek ve ibadetlerimizi ifa etmek gecenin feyzinden faydalanmak için çeşitli yolları oluşturur.
Geçen Ramazan olduğu gibi bu yıl da her ne kadar Kadir gecesinde, madden bir araya gelemiyor olsak da manen Allah’ın kalplerimizi yakınlaştırdığı düşüncesiyle dualarda buluşmayı diliyor ve bu gecenin geri kalan hayatımızda kalıcı iz bırakmasını temenni ediyorum.
Bu vesile ile Mescid-i Aksa’ya yapılan alçakça saldırıyı kınıyor, Kudüs’ün ve Filistin’in bir kez daha kırmızı çizgimiz olduğunun altını çizmek istiyoruz.
Yine bu vesile ile kovid-19 sebebiyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza ve gönüldaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz.
Bu mübarek gecede hep beraber edeceğimiz dualarda ümmet olarak buluşmak dileğiyle…
Mehmet DEVELİOĞLU
UTESAV Mütevelli Heyeti Başkanı