UTESAV tarafından MÜSİAD Genel Merkezi’nde 23. Haliç buluşması düzenlendi. “Dünya’da ve Türkiye’ Yeni Medya” konulu buluşmada İsrafil Kuralay ve Mehmet Develioğlu görüşlerini aktardılar.
İsrafil Kuralay, “Dünya’da ve Türkiye’de Yeni Medya” konulu UTESAV’ın düzenlediği 23. Haliç Buluşması’nda “Eğer dikkat etmezsek medya bize zalimi mazlum, mazlumu zalim gibi gösterebilir.” dedi.
Uluslararası Teknolojik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) tarafından MÜSİAD Genel Merkezi’nde 23. Haliç buluşması düzenlendi. “Dünya’da ve Türkiye’ Yeni Medya” konulu buluşmada İsrafil Kuralay ve Mehmet Develioğlu görüşlerini aktardılar.
MÜSİAD Genel Merkezinde gerçekleştirilen programa MÜSİAD üyeleri, UTESAV Mütevelli Heyeti, muhtelif basın organlarının yöneticileri, sivil toplum kuruluşları ve derneklerin yöneticileri, yazarlar ve akademisyenler katıldı.
İlk olarak sözü alan UTESAV Mütevelli Heyeti Başkanı İsrafil Kuralay içinde yaşadığımız zaman diliminde medyadan kaynaklı enformasyon kirliliğine dikkat çekti. Enformasyon kirliliğine karşı kendimizi korumak için elimizde bir kıstas olmadığını söyleyen İsrafil Kuralay, medya aracının derinlemesine ele alınması gerektiğini ifade etti.
Batı’nın tarihi kendisinden başlattığını ve basın yayın tarihi de bu kaderden kaçamadığını vurgulayan İsrafil Kuralay “Batı’nın tarih anlatısı dışındaki gerçek tarihi keşfetmeliyiz” dedi. Bu bağlamda, zihinlerin tashihine kavramlardan başlanması gerektiğini aktaran Kuralay, özgün düşünmenin önemine dikkat çekti. Kuralay basın-yayın tarihiyle ilgili örnekler vererek tebliğini derinleştirdi.
Kuralay sözlerine şu şekilde devam etti: “Eğer dikkat etmezsek medya bize zalimi mazlum, mazlumu zalim gibi gösterebilir. Allah Hucurât Suresi’nde ‘Ey iman edenler, eğer bir fasık, size bir haber getirirse, onu ‘etraflıca araştırın’. Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da, sonra işlediklerinize pişman olursunuz’ buyuruyor. Bu sebeple bizim medya okur-yazarlığı üzerine çalışmamız gerekiyor.
Bugün medyaya bir kalitesizlik ve olumsuz yönlendirme hali hâkim. Dikkatli incelersek, haber manşetleri ile içeriklerin birbiriyle alakasız olduğunu görebiliriz. Bunun yanı sıra medya sürekli döngüsel şiddet haberleri yayınlıyor. Bir tecavüz haberinin yanında müstehcen bir fotoğrafla karşılaşabiliyoruz. Bir kışkırtma makinası ile karşı karşıya kalabiliyoruz.
Buna karşı, gerçekleri ortaya çıkaracak ve toplumun ıslahı lehine çaba harcayacak bir alternatif üretmemiz gerekiyor. Mesela, Orta Afrika’da zulüm olduğunda medya bunu görmüyordu. Bazı çalışmalar sonucu bu zulüm medyaya yansıdı ve bu zulmü gidermek için kampanyalar başlatıldı. Medyanın gücünü burada görebiliyoruz ve Yeni medyayı buna göre kurmalıyız.
AA tecrübesi bu noktada önemlidir. 90 yıllık içe kapalı bir yapıya sahip AA dünya çapında bir ajansa dönüştü. Bugün AA ajansı sayesinde Yeni Türkiye’nin vizyonu ile uyumlu bir haber üretimi gerçekleştirilebiliyor. Bu çabaların artması için hepimizin çaba harcaması gerekiyor.”
Ardından sözü alan Mehmet Develioğlu başlıktaki “Yeni Medya” ifadesinin “Yeni Türkiye” ile ilişkisini vurgulayarak sözlerine başladı. Türkiye’de değişim sürecini değerlendiren Develioğlu Cumhuriyet tarihi boyunca medyanın “dördüncü erk” olarak kullanıldığını ifade etti.
Develioğlu “şiddet haberleri” üzerinden Türkiye, Avrupa ve Amerika’daki medya organlarını kıyasladı. Medyanın kanunlar ve yasaklarla değil ahlaki bir yenilenme ile düzelebileceğini ifade eden Develioğlu erdemli habercilik yapılabileceğinin altını çizdi.
Farklı tarih ve coğrafyalardan örnekler veren Develioğlu, konuşmasını medya ve erdem bağlamında sürdürdü.
Daha sonra, katılımcıların katkılarıyla program bir medya forumuna dönüştü. Katılımcılar medyanın dünü, bugünü ve yarını üzerine önemli mülahazalarda bulundular. Sosyal medya, dijital medya ve radyoculuk üzerine değeri katkıların olduğu buluşma “Yeni Medya” üzerine farklı fikirlerin aktarılmasıyla nihayete erdi.