Hicri yılbaşı Peygamber Efendimizin, sadık dostu Ebubekir Sıddık ile beraber şirkten tevhide, zulümden esenliğe, Mekke’den Medine’ye hicreti ile başlatılır.
Allah-u Teâlâ insanlığın hikmet ve faydasına olacak şekilde ayları ve yılları hesaplamayı bizlere öğretmiştir. Yaratılan bu zamanın içinde öyle aylar, günler ve geceler vardır ki, insanlığa rahmet kapılarının açıldığı, Rabbimize olan yakınlığımızı hatırladığımız zaman dilimleri bunların içerisindedir. Bugün idrak ettiğimiz gün Muharrem ayının ve 1442. Hicri yılbaşımızın ilk günüdür. Bu vesile ile bizi yeni hicri yılımıza kavuşturan Rabbimize hamdımızı bir kez daha dile getiriyoruz.
Mübarek Muharrem ayının biz Müslümanlar için önemli bir yeri vardır. Yol göstericimiz Kur’an-ı Kerim’de de zikredildiği üzere Muharrem ayı, Zilkade, Zilhicce ve Receb ile beraber kıymet verilen dört aydan biridir. Hz. Peygamberimiz (s.a.v.) de bu aya dikkat çekmek için bir hadisi şerifinde “Ayların efendisi Muharrem, günlerin efendisi Cumadır.” buyurmuş ve bu ayı Şehrullah (Allah’ın ayı) olarak tanımlamıştır. Faziletleriyle bilinen Muharrem ayı, Rabbimizin ilahi bereket ve feyzinin, Rabbani ihsan ve kereminin bol bol müminlere ihsan edildiği bir ay olması sebebiyle, Ramazan gibi Miraç gibi Kadir gibi, yönelişimizi Allah’a has kıldığımız zamanlardan bir parçadır. Müslümanlar böyle günleri ve ayları kendilerine vesile kılarak kırgınlıkları ve küskünlüklerini unuturlar. Birbirleriyle gönül bağlarını sağlamlaştırarak ettikleri dualarda kardeşlerini anarlar, oruç tutarlar ve sadaka verirler…
Faziletlerini saymakla bitiremeyeceğimiz bu ay hem tarihimizde Kerbela gibi acı bir hatırasını barındırır içinde hem de dayanışmanın ve toplum olmanın örneği olan Aşure gününü… Kerbela hakikati haykırmayı ve adaleti her şeye rağmen savunmayı öğretir bize, aşure günü de farklılıklarımıza rağmen bir olmayı, diri olmayı öğretir.
Hicri yılbaşı Peygamber Efendimizin, sadık dostu Ebubekir Sıddık ile beraber şirkten tevhide, zulümden esenliğe, Mekke’den Medine’ye hicreti ile başlatılır. Bu tarih öylesine önemli bir tarihtir ki, İslamiyetin yayılması için bir dönüm noktası ve dünya üzerinde adaletin tesisi için atılmış bir adımdır. 1442 yıl önce Mekke’den Medine’ye, oradan da tüm dünyaya yapılan bu hareket, bugün İslam ümmeti için çok değerli mesajlar içermektedir. Bizler sahip olduğumuz değerlerimizle bugünümüze ve geleceğimize yön verebilmeyi, insani ve islami bakış açımızla adaleti, hoşgörüyü ve barışı tesis edebilmeyi kendimize sorumluluk addetmeliyiz.
UTESAV olarak yeni Hicri yılınızı tebrik eder, bu mübarek yılın uyanışımıza ve dirilişimize vesile olmasını Rabbimizden niyaz ederiz.
Mehmet DEVELİOĞLU
UTESAV Mütevelli Heyeti Başkanı